Yoga kelimesinin, eski Hintçe’de ‘katılmak, birlemek, birleştirmek, boyunduruk altına almak’ gibi anlamlara gelen ‘Yuj’ kökeninden üretildiği düşünülüyor. Yoga temelde, ‘mind, body, spirit’ yani ‘zihin, beden ve ruh’ üçlüsünün senkronize edilmesi, birbiriyle iletişim içinde, uyumlu çalışması için geliştirilmiş bir teknik. 2000 yıl öncesine dayanan bu teknik, çıktığı topraklarda, zamanında ruhani gelişim için kullanılan bir yöntem olsa da, günümüzde tüm dünyada, vücudun esnekliğini ve dayanıklılığını arttıran, nefes alıp vermeyi düzenleyen ve güçlendiren, dikkatin toplanmasına yardımcı olan bir egzersiz olarak kabul görüyor. Hem fiziksel, hem psikolojik sağlık için artık doktorlar ve sağlık uzmanları tarafından tavsiye edilen, üzerine pek çok araştırma yapılmış ve etkinliği kesinleşmiş bir teknik. Yoga’yı, kasları esneten, vücudun esnekliğini ve hareket yeteneğini arttıran, duruşu düzelten, nefesi düzenleyen ve kuvvetlendiren egzersiz hareketleri olarak düşünebilirsiniz.

Peki yoganın, diğer egzersizlerden, beden hareketlerinden ne farkı var? Benim tecrübeme göre;

1- Hiç acele etmeden, herhangi bir hedef, amaç belirlenmeden, kişiyi hiç bir şeye zorlamadan, gayet yavaş, ağır, dozunda, sakin sakin yapılması.

2- Her hareketin, senkronize bir şekilde nefes alma ya da verme ile yapılması. Kolunuzu kaldırırken nefes almanız gerekiyorsa, almanız, o esnada nefes vermeniz gerekiyorsa nefes vermeniz gerekiyor. Yani nefes alışverişler, hareketlerden bağımsız değil, ikisi birbiriyle uyumlu olmak zorunda. O yüzden başlangıçta bir hocanın önderliğinde yapılması gerekiyor. Nefesi burundan mı vermeniz lazım yoksa ağızdan mı vermeniz lazım, onun bile sebebi ve yeri var. O yüzden ilk başlarda, hem hocanın komutlarını takip etmek, hem nefesi takip etmek, hem hareketi yapmaya çalışmak gerektiğinden oldukça acemice hareket edebiliyor insan. Ancak hiç bir şeyin acelesi yok. Yanlış yapmak diye bir şey yok. Tamamen sizin, neyi, ne kadar yapabileceğinizle alakalı. Bugün yapamadığınızı yarın yaparsınız, ya da belki hiç bir zaman yapamazsınız ama sorun değil. Olduğu kadar, olabildiği kadar.

3- Bir saatlik gayet yavaş bir yoga seansının sonunda, aslında hiç bir şey yapmıyormuş gibi görünseniz de, yerini ve varlığını bile unuttuğunuz kaslarınızın çalıştığını, bedeninizin esnediğini ve hafiflediğinizi, zamanla sırt, omuz, boyun ağrılarınızını azaldığını ya da geçtiğini görebiliyorsunuz. Normalde çalıştırmadığınız bölgelerinizi çalıştırıyorsunuz. İç organlarınıza sinyaller gönderiyorsunuz.

4- Hiç farkına varmadan, hocanın sürekli uyarı ve komutları ile dikkatinizi nefesinize, ayaklarınızın yerle temasına, kaldırdığınız kolunuzdaki kaslara, göğüs kafesinize veriyorsunuz. Beyin, kendisine gelen bu komutlarla sürekli olarak vücudun çeşitli noktaları, kasları ile meşgul olmaya başlıyor. En azından kısa bir süre için de olsa, zihinde uçuşan kaygılar, korkular, düşünceler yerine, bedene ve bedenin hareketlerine konsantre oluyor ve böylece de kısa bir süre için bile olsa zihinsel rahatlama sağlanıyor. Tabi beyin, normalde almaya alışkın olmadığı komutları alarak ve konsantre olmaya alışkın olmadığı noktalara ve hareketlere konsantre olarak bir nevi egzersiz de yapmış oluyor. İşte bu alışılmadık egzersizlerin düzenli yapılması sonucunda da, beyin bölgelerinde değişiklikler meydana gelmeye başlıyor. İşlevi azalmış bölgelerde canlanmalar oluyor.

Başlangıçta, eğer normalde günlük hayatınızda diyaframdan nefes almıyorsanız, nefesiniz kesik ise, belirli hareketleri yaparken, yavaş yapılan hareket boyunca uzun ve derin nefes almanız gerekirken, bunu yapamadığınızı göreceksiniz. Normalde tek bir nefes alışla yapılabilen hareketleri, bir kaç kez nefes alarak yaptığınızı görebilirsiniz. Ancak zamanla, nefesiniz açıldıkça, uzun ve derin nefes alabildiğinizi göreceksiniz.

Peki diğer faydaları?

Gerek travma, gerek yaşlanma sebebiyle beyindeki hippocampus işlevini yitirmeye başlıyor. Sadece yoga değil ama egzersizle de hippocampus’te canlanma, büyüme görülebiliyor. Ancak egzersiz her insan için, her zaman mümkün olmayabilir. Ancak yoga evde, halınızın üstünde, kendinizi fiziksel olarak sakatlama ihtimalinz pek olmadan yapabileceğiniz sakin bir egzersiz.

Yine MR çekimlerine göre, düzenli yoga yapanlarda, duygularımızı düzenlemeye, öfkemizi, korkumuzu vs her türlü duygumuzu kontrolümüz altında tutmaya amygdala bölgesi, spor ve yoga yapanlarda, yapmayanlara göre daha büyük çıkıyor. O bölgedeki gri alanlar daha yoğun çıkıyor. Yani düzenli egzersiz yapanlar, duygularını kontrol etmede, yapmayanlara göre daha başarılılar.

Bunun dışında beynin, karar verme, planları hayata geçirme, önündeki seçenekleri görebilme ve doğru karar verebilme gibi özellikleri sağlayan bölgeler, spor, egzersiz, yoga yapanlarda, yapmayanlara göre daha etkin çalışıyor.

Bir araştırmaya göre, 8 hafta düzenli olarak yoga yapanlarda, strese karşısında üretilen cortisol hormonunun daha dengeli salgılandığı görülmüş.

Bir başka araştırmaya göre, düzenli yoga yapanlarda, hippocampus bölgesindeki gri alanın arttığı ve yoğunlaştığı görülmüş. Bu sayede, odaklanma ve konsantrasyonun arttığı, duyguların çok daha iyi kontrol edilebildiği, kişinin duygularını daha iyi tanıyabildiği ve daha sağlıklı kararlar verebildiği düşünülüyor.

Yine yoga sırasında beyin, stresi, depresyonu ve anksiyeteyi azaltan dopamine, oxytocin, serotonin ve endorphine hormonlarını salgılıyor. Beynin belirli bölümleri sakinleşip işlerini yavaşlatıyor, dinlenme moduna geçiyor.

Sonuç olarak, düzenli egzersiz veya yoga kişinin duygularını kontrol etmesine, stresini azaltmasına, rahatlamasına, depresyon ve anksiyete gibi huzursuzluklarını dengelemesine, konsantrasyonunun düzelmesine, daha sağlıklı kararlar almasına, uzun vadede duygusal olarak olgunlaşmasına yardımcı olan teknikler. Peki sporla yoga’nın farkı nedir? Bence en önemli fark, yoga’nın spora göre çok çok daha ulaşılabilir, daha kolay yapılabilir olması. Hadi tempolu bir yürüyüş yapalım ya da koşalım dense, kaç kişi hemen şimdi hazır olabilir? Spora uygun kıyafetler giymek gerekiyor, spor yapmak için zaman gerekiyor. Spor yapılabilecek uygun mekan gerekiyor. Çoluk çocuk varsa onları bırakacak insan gerekiyor. Gerekiyor da gerekiyor. Herkes için çok da kolay ve pratik değil spor yapmak. Yoga ise, hemen şimdi, oturduğunuz yerde başlayabileeğiniz son derece basit bir eylem. Tek gereken bedeniniz ve youtube videolarını takip etmek için telefon ve wifi 🙂 Yeni başlayanlar için yoga hareketleri için ayağa kalkmanıza bile gerek yok, çoğunu yerde otururken yapmaya başlıyorsunuz. Yoga yapmak, egzersiz yapmaktan çok daha kolay. Ayrıca, uzun süre hareketsiz olan kişilerin birdenbire spora başlamaları çok zor. Başlasalar bile, insanı yoran egzersiz hareketleri bıktırıcı olabiliyor. Bir hevesle spora başlayanlar, kısa bir süre sonra yorgunluğun verdiği bıkkınlıkla bırakabiliyorlar. Oysa yoga son derece yavaş, sakin hareketlerle düzenli olarak yapılabilecek, insanı yormayan ve bıktırmayan bir eylem. Evin içinde, oturduğunuz yerde, size uygun istediğiniz bir zamanda yapabileceğiniz ve uzun vadede faydaları ispatlanmış bir beden ve zihin jimnastiği.

İlgilenenler ve yeni başlayanlar için Türkçe bir youtube videosunu ekliyorum:

Kaynaklar:

Bessel van der Kolk

How Yoga Changes Your Brain

Science Daily

Yoga Effects